(Mülga) Alacaklının Kanuni İpotek Hakkını Kullanmak İstediğinde Yapılacak İş Hk. – Genelge No: 0765 – Genelge Tarihi: 25.12.1934

Yeni tapu sicili tutulmamış olan yerlerde ölünceye denlü bakma akti ile temlik işi yapılırken alacaklının kanunun verdiği ipotek hakkını kullanmak istediğinde bu zabıt defterinde bir sütuna yazılarak iktisap veçhi sütununda bu hakkın gösterilmesi ve hususî hanesinde de kanunî ipotek işaretinin konulması maksadı yerine getirir.

Eğer ilk iş sırasında bu hak kullanılmayıpta üç aylık uz içinde alacaklı tarafından kullanılmak istenirse o tarihli defterin yine bir sütuna yazılmak ve eski kaydına işaret konulmak gerekir. Kanunî ipotek yapılınca diğer her türlü ipoteklerde olduğu gibi Medenî Kanunun 766 ncı maddesi hükmü gözönüne alınarak her halde teminatı teşkil eden yüksek bir miktarın tayini ve bunun için baştan yapılmayıpta üç aylık bir uz içinde yapılması istenilirse yine iki tarafın gelmesi ve borçlununda taahhüdünü kabul etmesi tabiidir. Eğer borçlu gelmiyecek olursa alacaklının bu hakkının teşkil edeceği teminat miktarının tayini noktasından mahkeme-ye baş vurması zarurîdir.

Bu ipotek işleri Harç Kanunu içine de girer. Bu gibi bakma akitlerinde bu yoldaki kanun maddelerinden anlaşıldığına göre bakma işi nihayet bir ivaz olup gayrimenkul borçlunun kat’i olarak mülkiyetine geçer. Alacaklı bu gayrimenkulde ancak ipotek hakkını kullanabilir. Halbuki bu hakta uzla takyit edilmiştir. Bununla beraber alacaklı bu hakkını kullansın  kullanmasın taallûk ettiği maddelere göre iki tarafa da bir takım hak ve borçlar tanımıştır. Yalnız doğrudan doğruya idarelerimiz işlerine temas etmiyen kısımları mahkemelerce halli icabaden işlerden olduğu için idaremizi alâkadar etmez. Alacaklı ipotek hakkını kullanmış ise idaremiz cephesinde mesele borçlu üzerine geçen bu gayrimenkulün ipotekli olmasından ibarettir.

Buradaki ipotek vaziyetine gelince: Bu yolda bir ipotek muayyen bir alacak mevzuu değildir. Ancak hayat ile kaim ve münhasıran o şahsa ait teminat karşılığı olmakla beraber nihayet muhtemel bir alacağa mevzudur. (Madde 796) sağlığında müracaat etmiyen ve kanunî   haklarından istifade eylemiyen alacaklının ölümünden sonra artık bu teminatın yeri kalmamış olur. Meğer ki mahkemeden tahdit kararı bildirilmiş ola. Bu itibarla memurlarımızın uzlu mukavelelerde olduğu gibi resen terkin salâhiyeti de kendiliğinden tahakkuk etmiş olur. Temliken borçlunun uhdesine geçen gayrimenkul iptidadan kanunî ipotek ile takyit edilmediği takdirde üç ay uzu beklemeksizin bu malı başkasına satmasına mani olacak kanunî kayıt yoktur. Bu sebeple borçlu malı serbestçe satmak ve başkasına bir hak ile takyit etmek hakkına maliktir. Borçlu bu hakkını kullandığı takdirde alacaklının diğer maddeler hükümlerinden istifade etmek üzere mahkemeye baş vurması lâzımgelir. Esasen borçlunun taahhüdü hayat kaydile bağlı şahsi bir taahhüttür.

Bu gibi muamelenin yapılması istenildiği takdirde kanun hükümlerinin iki tarafa anlatılması hepinize bildirilir.

Müdürü Umumî

About the Author

Bir Cevap Yazın

You may also like these

trtapukadastro sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin